25 Aralık 2011 Pazar

2012 BEKLENTİSİ

Her yeni yıl yaklaşırken hep içim kıpır kıpır olur. Kar yağar sessizce, şapka bere bürünülür, heryer noel ağacı ile süslenir, noel babalı figürler heryeri kaplar. Milli piyangoya umutlar bağlanır. Bayılırım bu kompozisyona. Filmlerde bile bu sahneler en çok sevdiğim sahnelerdir. Lakin Kurban bayramı için feda edilen yılbaşı tatilim nedeniyle bu yıl geri sayım çok sıradan geçecek. Halbuki 3 yıldır dört gözle 2012'yi bekliyor kocaman anlamlar yüklüyordum bu yıla. Hayallerle doluydu. Garip! Nerde kaldı o hayaller? Yastık altına saklandı. Sessizce geleceğin belirsizliğini bekliyor. Bir kıvılcımla çoşkuyla patlak vermeye hazır halbuki... Yeni yıldan önce SAĞLIK, AZALMIŞ ÖZLEMLER,MUTLULUK diliyorum. Buaralar üzerime üşüşen MUSİBETTEN( anahtarların tam kapıya gelince olmadığını farketmek, sokak köpeklerinin hırlamasından uzak kalmak ve uzak kalmak için biber gazına ihtiyaç duymayı hiç ama hiç istememek, bulaşıkta birbirine kaynamış tencerelerle mücadele etmemek, pratik bir mutfak yaşamına kavuşmak, bilgisayarımla mücadele vermemek ve fotoğraf, müzik, film arşivimin biran yok olması gerçeğiyle karşılaşmamak  vb.) UZAK KALMAK istiyorum. Neyse tek derdim bunlar olsun tabii. Bazen öyle bir agresif yapıya bürünüyorum ki kendimden korkuyorum. Geçen seri katillerle ilgili yapılmış bir araştırma izledim. Seri katillerde rastlanan bir katil genine ve farklı beyin lobu çalışmalarına rastlıyorlar. Hatta araştırmayı yapan bilim adamı ailesinde de katiller olduğunu öğrenince aile araştırmasını yapıyor ve kendinde de aynı özelliklere rastlıyor. Etrafındaki insanlar bilim adamını agresif olarak tanımlıyor. Ara sıra bende kendimde anlamdıramadığım bir öfke patlaması seziyorum. Yalnız zararı kendime. Ben genellikle çok yakınlarıma çok kolay sinirleniyorum. Asıl öfkemi kusmam gerekenlere bazen çok tepkisiz kalıyorum. Neyse olayı nereye getirdim. Sonuç şu ki yeni yılda ÖFKESİZ,STRESSİZ BİR HAYAT istiyorum. Hayat hep oynadığımız Cranium oyunundaki gibi hem kahkaha dolu, hem kavga gürültülü, hem bazen abzürd, hem bazen sınırları belli değil. Oyüzden Craniumdaki "İnsanların hayalini kurmaktan zevk aldığı birşey?"de verdiğim cevap gibi "GÖKKUŞAĞINDAN KAYMAK, GÜNEŞE DOKUNMAK" istiyorum. Çok mu çok istiyorum :) Bazı ciddi bazı gayriciddi yazımdan sonra yeni yıldan en çok istedğim şeyi istiyorum. Gürcistan(Batum), Kıbrıs, Hollanda(Amsterdam), Güney Afrika, Fransa(Paris), İtalya(Roma,Venedik), İspanya(Barcelona), Kanada,  İsveç(Stockholm), Almanya(Frankfurt,Paderborn,Münih,Köln),  Avusturya, Dominik Cumhuriyeti,  Maldivler, Çek cumhuriyet(Prag), Hırvatistan(Dubrovnik),  Tayland(Phuket adası), Abhazya, Yunan adaları, Japonya, Lübnan(Beyrut), Mısır, ABD.... Enaz bir tane YURTDIŞI TURU istiyorum. Deniz Firarda ya da Deniz'in Galaksi Rehberi diyebir işim olsa mesela. Nasrettin Hoca gibi ya tutarsa:)
P.S: Cranium geyikleri
"Kapının önünde görünce şaşıracağınız birşey" Cevap: Kesik orangutan kuyruğu
"Ayak parmağından küçük birşey" Cevap: Ormandaki karınca bacağı
"Hızlı birşey" Cevap: Sudaki ses
"Bir ülke" (Uko ile) Cevap:Kabardey Balkar Cumhuriyeti
"İnsanların hayalini kurduğu birşey" Cevap: Sırat köprüsünden geçmek
Monopoly,Tavla,Cranium,Tabu,Okey, Batak oyunları çetin kış aylarının eğlenceleri. Bugün de aklıma Antalya'nın sıcak günlerinin Kızma Birader'i geldi. Duygulandım. Özlemişim.

5 Aralık 2011 Pazartesi

KIŞA VARIŞ


  Kırmızının, beyazın, yeşilin coştuğu Noel babanın boy gösterdiği yılbaşına yaklaşırken bu sezonun son tatilinide memleketimde geçirdim. Hemde kadim dostum, canım ailem ve kaşenimle! Mutluluklar havada uçuştu. Tatlılar tabii ki başköşede yerini aldı:) Tatilde tatlılarla enerjiyi ve tatlışlarımdan tüm sıcaklığı depolayıp kışa bir hışımla daldım. Dalınca da damdan dama atlarken donan kedi gibi donup kaldım. Bu ne soğuk yaaa!!! Bırrr!!
Eee kışla beraberinde eve kapandım. Kendimi hertürlü iletişime verdim:)
Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum
Kışın desenlerine büründüm
Çok amaçlı beni tasvirleyen BUFFuma kavuştum
Ve kış sert yüzünü göstersede kaldığım yerden hayata devam ediyorum.