12 Ağustos 2010 Perşembe

TAT-İL 2: BODRUM-GÜMBET

Buaralar gene şu küçücük şehirde zamana sığamadığım için taslağını oluşturduğum bu postu birtürlü yayınlayamadım:( Pıf! Neyse geçeyim yakınmayıda asıl konuma döneyim. İfenim tatilimin bir diğer kısmı BODRUM-GÜMBET-ROYAL PALM AREA OTELde geçti. Kalabalık bir ekip olmak kimi zaman eğlenceli olsada çoğu zaman işkenceye döndü. Çünkü kimsenin kimseye fikri uymayınca bütün planlar hep sekteye uğradı. Bana çekirdek ekibim yetermiş.Özellikle bunu Bodrum sonrası birgünlük İzmir durağımda çok net anladım! Gelelim iyisiyle kötüsüyle Bordum tatilime...
19-23.07.10

Tatilde gönüller bir olunca çantalarda pişti oluyormuş:P
Ekip çin yavrusu gibi dağılmasın diye, işaretledikleri bileklikler....
Gecesinin ayrı bir güzel olduğu otelimiz. Bence otel adına fikrimi sorarsanız herşey mükemmelto;)
Burası Bodrum-Gümbet'teki sahilde bir yapay tırmanış bölgesi. Yalnız tırmandınmı derseniz, turist olmadığım, dekolte vermediğimden dolayı sevgili vatandaşım beni hiç sallamadığından duruma kıl kaptığım için dolayısıyla tırmanamadım. Hırr.. Ama oan içimden fışkıran şiddet duygusuyla o aptal yeniyetmenin kafasını duvara gömesim geldi! Umarım üzerine koca totalı turist abla düşer!
Şimdide Bordum kalesiyle başlayan Bodrum fotoğrafları karşınızda:)
Savaş gemisi! Baktıkça beni Kıbrıs'a,Mısır'a,Tunus'a, Roma'ya, İtalya'ya götürdü:P

Özellikle koylarında deniz oldukça berrak. Adeta balık sürülerinin arasında yüzülüyor ama sahili malesef hiç beğenmedim. Kocaman yosun öbeklerinin yüzerken göbeğime değmesi iğrençti!

Bir gemide olsaydım, açık denizlere yol alsaydım:P
Tatilin en keyiflisi ise Mavi turlar. Yalnız kazıklanmamak şartıyla... Götürcem dedikleri koyların sadece 3te birine götürdükleri, çamur banyosu dedikleri olayın tasta bulunan kile sürünüp suya girildiği, mağara dedikleri yere sürünerek 3 adıma atıp bumudur olay denildiği, sizi batığa daldıracaz deyip aynı bölgede normal iki dalış yaptırıldığı ve mağara dalışı dedikleri mağaranın bir kulaç derinlikte olduğu TURLAR HARİÇ!
Burasıda zannımca erkeklere daha çok hitap eden ya da yaşlandığımdan dolayımıdır iki dımtıstan sonra baygınlık veren, sandalyenin bile para getirdiği meşhur HALİKARNAS!
Halikarnas'ın cıbıldak hatunları
Kalabalık olduğumuz için naçizane "indirim yapıyormusunuz?" diye sorduğumuz için "Türk olduğunuz belli" diye Türk'ün Türk'ü aşağılamasına sahne olduğumuz ama yinede tatilin en keyifli aktivitesi olan PARASAİLİNG!

Halikarnas'ta kafa şişmesinden sonra dingin, özgün ve canlı müzik olsun mantığıyla keşfettiğimiz, barlar sokağında olan ismini unuttuğum ama Yorgo Amca'nın yeri diyelim dediğimiz mekanda ışık çalışmları ve ben:)

Son anda aldığımız bazı duyumlarla gitmekten vazgeçtiğimiz CATAMARAN!
Askeri Kamp olduğunu öğrendimiz hoş mekan!

:)
:D
Gecesiyle gündüzüyle Bodrum aslında küçük çaplı bir hayal kırıklığıydı ya da istediğim yerlere(Türkbükü,Turgutreis,Akyarlar adası misal) gidemediğim içinde olabilir AMA....
...ÇEKİRDEK EKİBİMLE NEOLURSA OLSUN HERZAMAN HERYERE YİNEDE VARIM BEN YAHUU!

11 Ağustos 2010 Çarşamba

TAT-İL1: HOPA-RİZE-TRABZON

09.07.10
Gidiyorduk gidemiyorduk derken bir bakmışız bizim ahali yola koyulmuşda Hopa'ya varmışız bile. İşte o güneşin batışında anladık ki bizim için güzel günlerin doğuşuymuş!
İlk geceyi dağcılıktan tanıdığımız arkadaşımızın evinde geçirdik. Bizi yukarda gördüğünüz muhteşem mekanda mangal keyfi verdi. Tüm senenin stresi işte oan orda çözülmeye başladı.
10.09.10
Gece evde dinlencenin ardından kendimizi Rize'nin muhteşem doğasına attık. Önce Çamlıhemşin ve Ayder'de hem doğanın hem de damak zevkinin tadına vardık. Tereyağında balık, muhlama, mısır ekmeği, pancar çorbası... Immm!
İşte başlıyor mekan tanıtımı..
Alabalık havuzları
Buda garip bir denge olayı. Su akıp dengenin bir ucundaki çanağı dolduruyor ve dengenin bir tarafı yükselince çıkan çıngırak sesinden AYI KAÇIYOR! puhaa...
Serende. Yani bir tür kiler. Ayakta kalmasını sağlayan ayaklıkların üstünde kaygan metal halkalarda farenin yukarı tırmanmasını engelliyor.
Bu da en keyiflisi salıncak keyfi:)
Su enerjisi ile çalışan mısır öğütme aracı
Midilli ile alan gezisi


Rize'nin vazgeçilmezi tulum!
Ve kemençe...
Ayder'de çam sakızına bulanarak doğanın keyfine varmak
Ayder
Manzara eşsiz de betonerme yapıyla güzelim yaylanın doğal görünümü bozulmamış olasydı bir de keşke
Arabadan hareket halinde ve ışık ayarı yapılmadan çekilmiş olduğu için affedile! 4 yıl önce bir haftalık trans şenlik kampından sonra son durağımız olan Ayder Yaylasında şurdaki çadırlar gibi konaklamış, tüm haftanın yorgunluğunu atıvermiştik. Şiddetle ömür boyunca yapılması gereken 100 aktiviteden birini birgün tekrar yaşamak dileğiyle...
Çay bahçelerine giden tahta asma köprülerde salınarak gitmek ayrı bir adrenalin
Ve ogünün en büyük aktivitesi:FIRTINA DERESİNDE RAFTİNG!
Gördüğünüz gibi millet ders dinlemede ben ise poz verme derdinde:)
Ve burdaa...
Vee burda da..:)
Çoruh nehrindeki heyecanı yaşamasak, dozerlerle Hidroelektrik Santraller için kum çekilip bozulan doğaya üzülsekde hafif çiseleyen yağmur ve goy goyla süper eğlenceydi. En keyifliside botu nehrin bir kenarına bırakıp, birbirimize tutunarak yılan misali kendimizi nehre bırakmamızdı:))

Günün finalinide bu bölgede şark görevini(!) tamamlayan arkadaşımızın evinde yaptık. Bacaklarımızda ziyafet veren sivrisinekler eşliğinde Zeki Demirkurbuz'un Masumiyet'ini izleyip derin düşünceler eşliğinde günü tamamladık.
11.07.10
Son günümüzü ise gene Ayder,Kalkandere ve Çamlıhemşin etrafında geçirdik. Günün aktivitesi ise; 70 METRELİK ŞELALEDEN KAYA İNİŞİ!
İşte şelale
İşte benim inişim
Ve işte şelalenin içinde suyun tadına bakarak zevki doyumsuz yaşamak

Tatilimin başlangıcı ise; sonuna kadar süper geçeceğin garantisiymiş gibi bomba gibi bir başlangıç yaptı. Tatilin ana teması ise; SIKİNTU YOK:))))