11 Ağustos 2010 Çarşamba

TAT-İL1: HOPA-RİZE-TRABZON

09.07.10
Gidiyorduk gidemiyorduk derken bir bakmışız bizim ahali yola koyulmuşda Hopa'ya varmışız bile. İşte o güneşin batışında anladık ki bizim için güzel günlerin doğuşuymuş!
İlk geceyi dağcılıktan tanıdığımız arkadaşımızın evinde geçirdik. Bizi yukarda gördüğünüz muhteşem mekanda mangal keyfi verdi. Tüm senenin stresi işte oan orda çözülmeye başladı.
10.09.10
Gece evde dinlencenin ardından kendimizi Rize'nin muhteşem doğasına attık. Önce Çamlıhemşin ve Ayder'de hem doğanın hem de damak zevkinin tadına vardık. Tereyağında balık, muhlama, mısır ekmeği, pancar çorbası... Immm!
İşte başlıyor mekan tanıtımı..
Alabalık havuzları
Buda garip bir denge olayı. Su akıp dengenin bir ucundaki çanağı dolduruyor ve dengenin bir tarafı yükselince çıkan çıngırak sesinden AYI KAÇIYOR! puhaa...
Serende. Yani bir tür kiler. Ayakta kalmasını sağlayan ayaklıkların üstünde kaygan metal halkalarda farenin yukarı tırmanmasını engelliyor.
Bu da en keyiflisi salıncak keyfi:)
Su enerjisi ile çalışan mısır öğütme aracı
Midilli ile alan gezisi


Rize'nin vazgeçilmezi tulum!
Ve kemençe...
Ayder'de çam sakızına bulanarak doğanın keyfine varmak
Ayder
Manzara eşsiz de betonerme yapıyla güzelim yaylanın doğal görünümü bozulmamış olasydı bir de keşke
Arabadan hareket halinde ve ışık ayarı yapılmadan çekilmiş olduğu için affedile! 4 yıl önce bir haftalık trans şenlik kampından sonra son durağımız olan Ayder Yaylasında şurdaki çadırlar gibi konaklamış, tüm haftanın yorgunluğunu atıvermiştik. Şiddetle ömür boyunca yapılması gereken 100 aktiviteden birini birgün tekrar yaşamak dileğiyle...
Çay bahçelerine giden tahta asma köprülerde salınarak gitmek ayrı bir adrenalin
Ve ogünün en büyük aktivitesi:FIRTINA DERESİNDE RAFTİNG!
Gördüğünüz gibi millet ders dinlemede ben ise poz verme derdinde:)
Ve burdaa...
Vee burda da..:)
Çoruh nehrindeki heyecanı yaşamasak, dozerlerle Hidroelektrik Santraller için kum çekilip bozulan doğaya üzülsekde hafif çiseleyen yağmur ve goy goyla süper eğlenceydi. En keyifliside botu nehrin bir kenarına bırakıp, birbirimize tutunarak yılan misali kendimizi nehre bırakmamızdı:))

Günün finalinide bu bölgede şark görevini(!) tamamlayan arkadaşımızın evinde yaptık. Bacaklarımızda ziyafet veren sivrisinekler eşliğinde Zeki Demirkurbuz'un Masumiyet'ini izleyip derin düşünceler eşliğinde günü tamamladık.
11.07.10
Son günümüzü ise gene Ayder,Kalkandere ve Çamlıhemşin etrafında geçirdik. Günün aktivitesi ise; 70 METRELİK ŞELALEDEN KAYA İNİŞİ!
İşte şelale
İşte benim inişim
Ve işte şelalenin içinde suyun tadına bakarak zevki doyumsuz yaşamak

Tatilimin başlangıcı ise; sonuna kadar süper geçeceğin garantisiymiş gibi bomba gibi bir başlangıç yaptı. Tatilin ana teması ise; SIKİNTU YOK:))))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder