3 Mart 2010 Çarşamba

****AyArSıZ eNeRjİ****


Gene zahtıma kayak pistleri göründü ve kendimi Kars-Sarıkamış'ın kayak tesislerine attım. Adrenalini bukez iliklerime kadar hissettim. Yusuflarla 3. pistte kayınca özellikle:P Yalnızçamda alışkın olduğum saldım çayıra modunda düz inişler burdaki pistlerde bana aşırı hız yaptırdı. Üstelik 1den 5 e kadar zorlukları artarak sıralanan pistlerde hiç birinci pistte kendimi denemeden 3. piste çıkınca zirvede bayağı tırstım ama sonrasında verilen poh pohlamalarla ve övgülerle sadece 2 kez düşerek pisti tamamladım. Sonrasında mangalda sucuk ekmek molası ve azıcıkda 1. piste hız tutkunu olduktan sonra tekrar cesaretimi toplayıp 3. piste çıktım. Mamafih bukez işler değişti. Bir inişimde dönüşü yapamayıp hızlanarak arkadaşımın üstüne uçtuğum ve o eğime ters ben hızlanarak bayağı bir sürüklendiğim hatta hayatımı kurtarmamış olsaydı ormanlık alana uçmuş olacağım içinmi, cesaretim kırıldığı içinmi, kas yorgunluğum olduğu içinmi bilemiyorum ama ikinci denemmede bayağı zorlandım. Ne ters bir insanım aslında ben! Normal kapasitede bir insan ilk denemede zorlanır sonra olayı kapar ve üstüne katarak devam eder. Bense ilk denemede üstün başarıyı elde ediyorum ikinci denemede falsoyum. Ama azmettim başarıcam ben bu işi. Hatta 3. yılın sonunda kendimi 5. pistte görmek isterim. Abartıp snowboard bile yaparım:p



Tam karşıda görünen pist hedef pistim 5. pist:)

1.pistten diğer pistlere geçiş turnikeleri

Sıcak şarabıyla ünlü Teleferiğin sonundaki bekleme alanı

Hernekadar eğimi belli olmasada yaşamadan anlaşılmaz dediğim 3.pistin bir bölümü

Bunlarda harcadığımız enerjinin üç misli bize geri dönmesini sağlayan Meşhur kaz eti ve mevlana pidesi! Ardındanda ekmek kadayıfı! Of ne ziyafetti ama...
Bukadar yemenin ve okadar yorgunluğun ardından enerjimiz tükenmedi birde Haydi eller havaya yapmaya gittik. Gecenin şarkısı; ÖZLEM TEKİN'DEN "AŞKA DAİR"....
Bu aktivitelerinden ardından bukadarı yetmez daha çok, daha çookk aktivite dedik ve kendimizi Donmuş Çıldır gölünde bulduk.

Fotoğrafta herşey bariz olduğu üzere eğlence maximumdaydı:) Kırılcakmış derdi olmadan gölün üzerinde bacaklarımızı bağlayıp koşmak, zıplamak, Biberle yarışmak, el ele tutuşup dönmek bize hayat sevincini geri verdi.
Aslında göle gidiş amacımız paraşütle gölün üzerinde snowboard yapmaktı ya da doğrusu bumudur tam emin değilim ama kiteboard yapmaktı ama malesef rüzgar yeteri kadar izin vermedi.

Buda bendenizin snowboardla cilveleşmesi:)

" Eğlenmeyi bilmek en büyük yetenek!"

Ardından Çıldır'a kadar gelmişiz ATALAYIN YERİinde balık yemeden gitmek, geleneği bozmak olacağı için alabalıkları mideye indirdik. Donmuş gölde Kızaklı faytonla gezmek "UZAK RENK-AHENK" Şiddetle tavsiye edilir.
GÜNÜN SÖZÜ:"Mutsuz olduğunu düşünenlere, mutluluk; şımarık egoların tatminidir."
Birde bugün Manga'nın Eurovision'da söyleyecekleri "We could be the same" şarkılarını dinledim, beğendim ama yarışma için iddialı bulmadım. Şimdiden bol şans!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder