18 Mart 2010 Perşembe

ORDAN BURDAN ŞURDAN..

21 MART ŞEBO KONSERİ:
Genç ruhlarını kaybetmiş satış, tırsak tayfa tüm umudumu kırdınız ama:(( Ağlasam sesimi duyarmısınız mısralarımda:(((
ŞEHİTLERİ ANMA:
18 Mart şehitlerini anma tırmanışı için gönüllü olarak birkez daha Çanakkale-Kaz dağlarına tırmanmak için zamanı geri sarabilirmiyiz? :(
MEMLEKETTEN GELEN ARMAĞAN:):
Ev arkadaşımın nişanlısı uzak diyarlardan, Almanya'dan hediyesi ile geldi. Yuppidik durumları gene! Şamdanın üstüne koyduğum marzipan yağı ile odamın kokusu ne güzelde değişti. Birde çikolarıyla ağzımın tadıda değişti. Immm... Buarada Helen Tosh'a itafen; Romadan sende yap şu garibana bir jest yahu! Ehe:))


SPOR KARŞILAŞMASI:
Geçen haftasonu duydukki kurumlar arası masa tenisi turnuvası varmış, meraklı iki arkadaşla gidelim bir bakalım dedik. Son anda kuralara yetiştik ve bayanlarla, erkekler kategorisine iki arkadaşımızı dahil ediverdik. Sonuç ne mi oldu? 6 kişilik bayanlarla, 30 kişilik baylarla oluşan çekişmeli tunuvada, tek kişilik bendenizin tezahüratlarıyla haybeden birinci olduk:) Gelsin madalyalar, başarı belgeleri, tenis raketi ödülleri:)
SINIRLI YAŞAMDA SINIRSIZ EĞLENCE:
Her haftasonu vur patlasın, çal oynasınlara kesintisiz devam. Hatta davullar, kanunlar sussada dinmek bilmeyen enerjiyle sabahlara kadar devam:) Seviyorum bu enerjik ekibi yaa.. Birde promili bukadar zorlamaktan sonra karaciğerimide zorlamaktan feci şekilde korkmaya başladım. Biri bana dur desin. Ayrıca ispirtoyla ateşin birleşiminden sonra kavrulan çam fıstığı yeni bir lezzet gayri bundan sonra bizim için.


NEHRİN DENİZE DÖNÜŞÜ:
Kargaların kendini martı zannettiği, evlerin ve futbol kalelerinin cazibesine kapılıp benliklerini teslim ettiği, eriyen kar sularının coşturduğu Kura nehrinin denize dönüştüğü bir hikayedir görecekleriniz...




HAYATA MERHABA:
Eşsiz güzellikte iki çift göz, dünyaya göz atmak için, göz kapaklarını araladı. Adıda ortak istek İnci Mercan Ela oldu. Hoşgeldin Pamuk Prenses. Biz büyüdük ve kirlendi dünya... Dilerim sen tüm melek masumiyetinle kalırsın.


GEÇ İZLENEN BİR FİLM:
"Güneşi gördüm." Her sahnesinde oldukça hüzünlendim, ülkenin çıplak gerçeğine üzüldüm ama en önemliside travesti rolüyle kendimce Altın ayı, Altın portakal bilumum ne kadar ödül varsa hepsiyle ödüllendirdiğim Cemal Toktaş! Zaten merak edip gene uzak doğunun dezavantajıyla izleyemediğim "ADINI SEN KOY"u daha bir merakla izlenmek istiyorum

YENİ KEŞFEDİLEN YENİ BİR TV PROGRAMI:
Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu,Sunay Akın ve Nebil Özgentürk'ün sunduğu YAŞAMDAN DAKİKALAR. Evimde Tvim olmadığı, aslında çokda ihtiyaç duymadığım ve sadece işyerimde izlediğim için geç denk geldiğim bir program. Çok eğlenceli ve öğretici buldum. Behlül'le Bihter'in sapkın ilişkilerine üşenmeyip vakit ayıranlar ufku genişleten bu programada hayli hayli vakit ayırabiliceğiniz önemle duyurulur!!! Birde aynı gün denk geldikçe izlediğim Güneri Civaoğlu'nun ŞEFFAF ODAsını izledim. Zülfü Livaneli, Özge Özpirinçci, Sinan Tuzcu ve Serhat Mustafa Kılıç VEDA filmi için konuktular. Sohbeti dinlerken tekrar tekrar Son dönemin en romantik lideri Atatürk'üme hayran oldum. Ruhun şad olsun Atam!
UTANÇ NOTU: Buarada programdan önce ve programın belli bir kısmına kadar filmin adını VEDAT sanıyordum. Hatta kendi kafamda yazdığım senaryoda Vedat'ın gözünden Atatürk anlatılıyor ve ben Vedat'ı Atatürk'ün bilmediğim çocukluk arkadaşı olarak kurgulamıştım! Ehe:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder